Search This Blog

25 December 2016

Essays on Beer - Paulaner Salvator

Bira Üzerine Denemeler - Paulaner Salvator


Alp'lerin güneyine kadar geldiğinizde kuzeyden gelen yoğun bira kokusunun çekim gücüne kapılarak kendinizi Bavyera topraklarında bulmanız kuvvetle muhtemeldir. 1627 yılında ise Bavyera Dükü Maximilian I'in davetine uyan Paulaner keşişleri İtalya'dan hareketle Münih çevresine gelirler ve Au köyüne demir atarak Neudeck Manastırı'na yerleşirler. Bir süre sonra "keşişliğin fıtratında var" diyerek 1634 yılında kendileri için bira demlemeye başlarlar. Buradan yola çıkarak 1634 yılı Paulaner Brauerei'nin kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bir Paskalya Orucu öncesi çoparlardan birinin kafasına taş düştüğünde "lan o'lum madem 46 günlük oruç boyunca katı gıda yemiyoruz bari biramızı sağlam yapalım da telef olup gitmeyelim" şeklinde zeka patlaması yaşandığı söylenmektedir. İşte bu patlamanın küllerinden doğan ve keşişlerin "sıvı ekmek" olarak tanımladıkları mayşe oranı yüksek bu bira günümüz bock tipi biralarının yakın geçmişdeki atalarındandır.



Hikayeye göre yaptıkları "sıvı ekmek" ile beslenmelerine devam eden keşişler bir süre sonra huylanıp kıllanmaya başlarlar. Biri "biz bu zıkkımı zamanlı zamansız içiyoruz ama acaba doğru mu yapıyoruz" diğeri "bu konuyu en iyisi Papa'ya soralım" öteki "Papa'ya soracağımıza bir fıçı gönderelim, uygun görürse halka da satar masrafları kurtarırız" der. Münih'den at arabasıyla yola çıkan fıçı yol boyunca bir ısınıp bir soğuyarak ve devamlı sallanarak haftalar sonra Roma'ya ulaştığında içindeki bira biralıktan çıkar. Papa kendisine sunulan bardaktan bir yudum aldığında önce "hay bin kunduz ne sikiim şey lan bu!" diye höykürür sonra da (demek ki kazmalar bu boktan birayla acı çekip tövbe ediyorlarmış diye düşünüp) "tamam evladım, bana bira göndermenize gerek yok bu berbat şeyi her daim içebilirsiniz" diyerek keşişleri kapı önüne koyar. Böylece keşişlerin halka bira satma hayali 1780 yılında Bavyera Dükü Karl Theodor izin verinceye kadar gerçekleşmez.



Mendicant öğretisini takip eden Paulaner keşişleri kurucuları Saint Francis of Paola'yı anmak için her yılın 2 Nisan günü etkinlik düzenlerler. 1780 yılındaki etkinlikte içilecek olan birayı hazırlama görevi keşişlerden Brother Barnabas'a verilir. Bir demleme ustası olan Barnabas eski formüle yeni şeyler de ekleyerek yüksek alkollü sıkı bir bira demler. Anma etkinlikleri başlamadan önce ilk bira kupasının "Salve, pater patriae! Bibes, princeps optimae!" diyerek Bavyera Dükü'ne verilmesi usüldendir ve Barnabas'ın birasını bir dikişte mideye indiren Dük ile etkinliğe katılanlar bu yeni birayı çok beğenirler. Etkinlik sonrası Dük Karl Theodor keşişlerin Holy Father Beer dedikleri bu biranın halka satılmasına izin verirken Brother Barnabas da şehir konseyi tarafından "dürüst ve çalışkan demleme ustası" olarak ilan edilir.



Brother Barnabas öncülüğünde bira üretimi her yıl arttıran Neudeck Manastırı 1799 yılında Napoleon Bonaparte'ın kilise mallarını devletleştirmesi sonucu çalışmalarını durdurur. Franz Xaver Zacherl atıl durumdaki üretim tesislerini 1806 yılında kiraladıktan sonra 1813 yılında tamamen satın alır ve unutulmakta olan Holy Father Beer efsanesini ayağa kaldırır. 1849 yılında Zacherl'in ölümünden sonra yeğenleri Heinrich ve Ludwig Schmederer işin başına geçerler. Salvator adıyla satılan biranın kısa zamanda pek çok taklidinin ortaya çıkması üzerine 1899 yılında mahkemeye başvuran yeğenler Salvator adının telif hakkını alırlar. Bu tarihden sonra Salvator adı altında klonlanmış doppelbock üretimi sona erse de günümüzde -ator eki doppelbock biralarda yaygın olarak kullanılmaktadır.



Biralarına ve eğlenceye düşkün Bavyera halkı Brother Barnabas'ın birası Salvator'u unutmaz ve her yıl oruç döneminde festival düzenlemeye başlar. Günümüzde Starkbierfest olarak bilinen bu etkinlik her yıl mart ayı içinde yapılmakta ve 2 hafta kadar sürmektedir. Octoberfest tüm dünyada popüler olsa da Starkbierfest'e daha çok yerel halk ilgi göstermektedir. Eski manastırın bulunduğu alandaki Paulaner am Nockherberg bahçesi festivalin merkezi olmakla birlikte Münih'deki pek çok bar ve üretici etkinliğe katılmaktadır.



Bu kadar keşiş muhabbetinden sonra dilim damağım kurumuş olarak Paulaner Brauerei GmbH & Co. KG tarafından Almanya'da üretilen Doppelbock Lager tipi bu birayı yavaşca bardağa doldurdum. Karşımda üzerinde 3-4 parmak kalınlığında vakuoler köpüğü ile hafif bulanık kızıla çalar koyu kırmızı renkte Beerader Barnabas'ın ruhu duruyordu. Masaya üç defa vurduktan sonra bardağı burnuma yaklaştırdığımda ciğerlerim hafif tatlımsı bol mayamsı biraz meyvemsi biraz da alkolik aroma ile duruma vakıf oldu. İlk yudumda ocaktan yeni çıkmış köy ekmeği ile orta şekerli kahve içiyormuşum fazına girsem de arkasından meyve tonları eşliğinde karamelize şeker hafifden başlayıp artarak yayılan şerbetçi otlarının acılığı ve alkol sıcaklığı ile sağlam bir bira içtiğimi anladım. Biranın sağlamlığı içerdiği % 7.9 oranındaki alkolden değil % 18.3 oranındaki mayşeden geliyor. Başlardaki güzel köpük arkasında ince dantel formasyonu bırakarak kısa zamanda gözden kayboluyor. Hafif derecede asidite ile orta derecede karbonasyon içeren biranın içimi tok. Son yuduma geldiğimde alkolik acılık yavaş yavaş tatlıya bağlanırken yüzlerce yıllık formülü günümüze taşıyanları saygıyla andım.

Her içtiğimde 365 gün oruç tutasım gelen bu biraya toplamda 85/100 puan veriyor ve çok iyi (85-89) olarak değerlendiriyorum.

Not : Biralar hakkındaki farklı görüş, düşünce ve kanaatleri Beer Advocate ve Rate Beer ile Bira Sevdası ve Beerader sitelerinde bulabilirsiniz.

Bu yazıda araştırma ve inceleme sonucunda elde edilmiş kişisel kanaatler düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında paylaşılmıştır. İçeriğinde önerme, özendirme, tanıtım, reklam ve öküz altında buzağı bulunmamaktadır. Atın ölümü arpadan olsun, azı karar çoğu zarar ya da bi kereden bişey olmaz demeyin. Siz doktor'un dediğini yapın yaptığını yapmayın. İçseniz de içmeseniz de alkol sağlığa zararlıdır !

Bu yazının hazırlanmasında internet kaynaklarından yararlanılmıştır ve kullanılan görsellerin tüm hakları sahiplerine aittir

In the preparation of this paper was benefited from internet sources and all rights of the images belong to their respective owners.

doctor's log : stardate 2016.2512 ... to be continued

02 December 2016

Essays on Beer - Birra Moretti

Bira Üzerine Denemeler - Bira Moretti


Ege güneşi altında güneye yelken basarken Mora'yı döndükten bir süre sonra ufukta Roma toprakları belirmeye başlar. Karaya ayak basıp kıchınız sandalyeyle buluştuğunda "una birra, per favore?" çağrınızın karşılığı olarak masanıza Birra Moretti konulmuyorsa ya da Türkiye'den geldiğinizi söylediğinizde servis yapan arkadaş "mamma, li Turchi!" diye geyik yapmıyorsa rotadan saptığınızı düşünebilirsiniz.



1859 yılında İtalya'nın Friuli bölgesi henüz Avusturya-Macaristan İmparatorluğu hakimiyeti altındadır. Bölgede ulusal direniş sürerken 37 yaşındaki Luigi Moretti Udine şehrinde bir bira ve buz fabrikası kurmaya başlar. 1860 yılının yaz ayları geldiğinde ilk Moretti şişeleri raflar ve masalar üzerinde biterken bira alemindeki yolculukları daha yeni başlıyordu.



1942 yazının güneşli bir gününde Luigi'nin kuzeni Lao Menazzi Moretti elinde fotoğraf makinası Udine sokaklarında dolaşırken Trattoria Boschetti önünde birasını yudumlayan efendi bir adam görür. Fotoğrafını çekmek için izin isteyip karşılığında ne istediğini sorduğunda aldığı cevap karşısında şaşırır ... "cal mi dedi di bevi, mi baste - bana bir bira alsan iyi olur" diyen bu bıyıklı adam o günden beri Birra Moretti etiketlerinde birasını yudumlamaya devam etmektedir.



Güneylilerin iyi şarap kuzeylilerin iyi bira yaptıkları söylense de insan sıcak havalarda birayı kafaya dikip serinlemekten başka bir şey düşünmez. Bu durumda Moretti'nin birasının kızgın güneş altında ve biraz da ulusal heyecanla çizmeyi baştan başa katetmesi zor olmamıştır. İtalya'nın kuzeyinden çıkan Birra Moretti kısa zamanda Sicilya'nın batı ucuna kadar ulaşmış ve 1996 yılında Heineken tarafından yutulduktan sonra bugün pek çok ülkeye ihraç edilmektedir.



Heineken Italia S.p.A. tarafından İtalya'da üretilen Euro Pale Lager tipi bu birayı İtalya tatillerinin sıcak yaz günlerinde su niyetine içmek sevaptır. Berrak açık sarı renkli biranın üzerinde 2 parmak kalınlığında arkasında iz bırakmadan kısa zamanda kaybolan beyaz renkte köpük yer alır. Çoğu zaman köpük bardağı terketmeye fırsat bulamadan biranın bardağı terkettiği söylenir. İnce gövdeli orta derecede asidite ve karbonasyona sahip birayı mideye indirdiğinizde ağzınızda hafif tatlı malt ve şerbetçiotu tadı kalır. Genellikle ilk şişe insanı kesmez acilen ikincisi istenir. Bir süre sonra ruhunuz huzura kavuşup arkanıza yaslandığınızda elinizde tuttuğunuz boş şişeye bakarken Mike Hammer hikayelerindeki yavruları hatırlar ve "mamma mia" diye sayıklamaya başlarsınız J

% 4.6 alkol içeren bu biraya toplamda 75/100 puan veriyor ve idare eder (70-79) olarak değerlendiriyorum.


Not : Biralar hakkındaki farklı görüş, düşünce ve kanaatleri Beer Advocate ve Rate Beer ile Bira Sevdası ve Beerader sitelerinde bulabilirsiniz.

Bu yazıda araştırma ve inceleme sonucunda elde edilmiş kişisel kanaatler düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında paylaşılmıştır. İçeriğinde önerme, özendirme, tanıtım, reklam ve öküz altında buzağı bulunmamaktadır. Atın ölümü arpadan olsun, azı karar çoğu zarar ya da bi kereden bişey olmaz demeyin. Siz doktor'un dediğini yapın yaptığını yapmayın. İçseniz de içmeseniz de alkol sağlığa zararlıdır !

Bu yazının hazırlanmasında internet kaynaklarından yararlanılmıştır ve kullanılan görsellerin tüm hakları sahiplerine aittir

In the preparation of this paper was benefited from internet sources and all rights of the images belong to their respective owners.

doctor's log : stardate 2016.0212 ... to be continued