Bira Üzerine Denemeler - Bira Alemine Giriş
Taş Devri insanlarının ekmek yapmadan önce bira yapmayı öğrendikleri ve biranın Nuh’un Gemisi erzak listesinde yer aldığı konularında kesin bilgi bulunmamakla birlikte bira denen bu zıkkımın geçmişine baktığımızda tarihdeki ilk kayıtların günümüzden yaklaşık 5000 yıl önceki Çin ve Mısır belgeleri ile 4000 yıl önceki Mezopotamya kil tabletlerinde yer aldığını görmekteyiz.
Taş Devri insanlarının ekmek yapmadan önce bira yapmayı öğrendikleri ve biranın Nuh’un Gemisi erzak listesinde yer aldığı konularında kesin bilgi bulunmamakla birlikte bira denen bu zıkkımın geçmişine baktığımızda tarihdeki ilk kayıtların günümüzden yaklaşık 5000 yıl önceki Çin ve Mısır belgeleri ile 4000 yıl önceki Mezopotamya kil tabletlerinde yer aldığını görmekteyiz.
Mısır'da Bira Yapımını Anlatan Duvar Resmi |
Bu belgelerde Çinliler birayı Kui olarak adlandırırken Mısırlılar birayı tedavi dahil değişik amaçlarla kullanmışlar Sümer tabletlerinde ise bira ve biracılık ile ilgili üretimden satışa düzenleyici bölümler yer almıştır. Bu tabletlerde bira sivri ucu aşağıya dönük küp olarak tanımlanmıştır.
1960 yılında İsrail'de yapılan
kazılarda arkeologlar 3000 yıllık bira kupaları bulmuşlardır. Son olarak 2004
yılında yapılan kimyasal bir analiz sonucunda 9000 yıl öncesine tarihlenen Çin
kupasının dibindeki çökeltinin pirinç, bal ve meyvelerden oluşan bira benzeri
mayalı içki kalıntısı olduğu anlaşılmıştır.
Aynı Şişeden Bira Çeken Babilli Çulsuz Çoparlar |
Yunanların bira üretimi konusundaki teknikleri Mısırlılardan öğrendikten sonra bu bilginin Yunanlardan Romalılara geçtiği ve zamanla Romalılar tarafından İngiltere ve Avrupa içlerine kadar taşındığı söylenmektedir. Hıristiyanlık ile birlikte bira işine azizler, rahipler ve keşişler el atmakta, kilise ya da manastırlara gelir için yaptıkları bu işi değişik formül ve denemelerle geliştirmekte ayrıca misyonerlik amacıyla gittikleri yerlere de götürmektedirler. Bira Kristof Kolomb ile birlikte Amerika kıtasına ayak basmakta ancak Kolomb son seferinde Orta Amerika yerlilerinin mısırdan bira yaptıklarını not etmektedir. 1500 lere kadar daha çok evlerde, manastırlarda ve küçük ölçekli işletmelerde yapılan bira üretimi bu tarihden sonra modern ticari işletmelerin devreye girmesiyle giderek artmış ve çeşitlenmiştir. Bugün dünyamızda farklı üreticiler tarafından 40000 den fazla değişik etiket altında milyonlarca litre bira üretilmekte ve tüketilmektedir.
Bira yapımında Tahıl, Şerbetçiotu, Maya ve Su
olmak üzere 4 temel bileşen vardır. Tahıl olarak arpanın yanısıra arpayla
karıştırılmak koşuluyla buğday, mısır, pirinç, patates, soya vb diğer nişasta
kaynakları da kullanılır. Biraya acılığını veren şerbetçiotu ise hem aromatik
hem de doğal koruyucudur. Bu bileşenlerin kalitatif ve kantitatif özellikleri
ile üretim tekniklerindeki farklılıklar son ürün olarak elde edilen biranın
yapısı üzerinde belirleyici rol oynarlar.Ülkelere Göre Dünya Bira Haritası |
Birayı Oluşturan Bileşenler |
Üretimin ilk aşamasında
çimlendirilen ve fırında kurutulan arpalardan malt hazırlanır. Daha sonra malt su ile karıştırılıp içine şerbetçiotu konur. Karışıma bu aşamadan sonra elde edilecek biranın
türüne göre alttan ya da üstten maya eklenerek fermentasyona bırakılır.
Olgunlaşmayı takiben bira süzülür, pastörize edilir ve şişelenir. Sonuç olarak
çimlendirilen arpadaki şekerin maya tarafından alkol ve karbondioksite
dönüştürülmesi ile ortaya çıkan ve eklenen şerbetçiotu ile aromatik özellik
kazanan bu harika sıvı en sonunda masamıza kadar ulaşır. Bugün dünya üzerinde
su ve çaydan sonra en çok tüketilen sıvı biradır !
Bira türlerine bakacak olursak
kullanılan sınıflamanın fermentasyon işlemine göbekten bağlı olduğunu görürüz.
Bira üretiminde Saccharomyces Ceneviese ve Saccharomyces Uvarum olmak üzere
başlıca 2 tür maya kullanılır. Ceneviese 10-25 C arası yüksek sıcaklıklarda malt
karışımının üstünde çalışır ve üst fermentasyon biraları denen Ale grubunu
oluşturur. Uvarum ise 7-15 C arası düşük sıcaklıklarda malt karışımının altında
çalışır ve alt fermentasyon biraları denen Lager grubunu oluşturur.
Ale ve Lager grupları içinde yer almakla birlikte farklılık gösteren 2 ayrı tür bira daha vardır. Bunlardan ilki Hibrid Biralar denen Ale Mayası ile düşük ısıda ya da Lager Mayası ile yüksek ısıda fermentasyon yöntemleri ile üretilen biralardır (Altbeer, California Common, Cream Ale ve Kölsch). Diğeri ise Lambik Biralar denen açık havada doğal fermentasyon yöntemi ile üretilen biralardır (Geuze ve Kriek).
Alaattin’in cini gibi şişe
içerisinde bekleyen bira bardağa doldurulduktan sonra canlılık kazanır ve
duyularımız yoluyla beynimizle bağlantı kurar. Yukarıdaki şekilde gördüğünüz
gibi farklı bira türleri farklı bardaklarla eşleştirilmiştir. Bu çeşitlilik
temelde biranın sahip olduğu renk, koku, aroma, tat, lezzet, köpük, karbonizasyon ve diğer özellikleri ortaya çıkarmak ve bu özellikleri uzun süre korumak amacıyla olsa da Belçika örneğinde görüldüğü gibi yüzlerce üreticinin her bira için
kendi bardağını geliştirdiği durumda reklam ve pazarlama amacıyla da olabilir.
“Kimi dertten içermiş kimi neşeden kimi yar elinden kimi şişeden” diyerek bira
şişesini kafaya dikmek sağlığa zararlıdır. Ayrıca birayı kapaklı kupada içmek
ya da şişenin ağzına limon sokmak eski börtü-böcek dönemlerinden kalmış
gereksiz hareketlerdir. Nasıl ki suyu su bardağında, çayı çay bardağında
içiyorsanız birayı da bira bardağında içiniz lütfen !
Efendim birayı bardağa da
koyduktan sonra sıra geliyor tadım ve değerlendirmeye. Bu işi uzmanlara
bırakmamız gerektiğini düşünmenize gerek yok. Herkes kendi içtiği birayı
değerlendirip en azından iyiydi kötüydü ya da idare eder gibi yorumlayabilir ve
her yorumun dikkate alınmaya değer bir yönü vardır. Değerlendirme
duyularımıza ve duyularımızdan gelen uyarıların beynimizde ortaya çıkardığı 5
boyutlu matrikse bağlı olduğu için bu durumu içeriden ve dışarıdan
etkileyebilecek her şey önemlidir. Kafan iyidir bok gibi bira içersin “ Helal
olsun be ! Adamlar yapmış kardeşim ” dersin ya da en kral birayı göt gibi yerde
içersin “ … mına koyiim ne lan bu ! Köpek öldüren içseydik daha iyiydi “ diye
çemkirirsin.
Konuya geri dönersek genel olarak
yapılan değerlendirmeler Görünüş, Koku, Tat, Damak Tadı ve Genel Algı olmak
üzere 5 ana başlık altında yorumlanır. Görünüş olarak biranın rengi,
berraklığı, köpüğü ve köpüğün bardakta bıraktığı iz ; Koku olarak malt,
şerbetçi otu, maya ve aromatik maddelerden kaynaklanan kokular ; Tat olarak
maya, şerbetçi otu, fermentasyon ürünleri ve diğer lezzet verici maddelerden
oluşan tatlar ; Damak Tadı olarak biranın gövdesi, karbonizasyonu, yumuşaklığı,
keskinliği ve diğer damak duyumları ; Genel Algı olarak içtiğin biradan sonra
hissettiklerinin tamamı bir şişe içinde karıştırılır ve verilen puanlar özel
bir sistemle hesaplanarak biranın değerleme puanı ortaya çıkar. 0-59 arası
boktan, 60-69 zayıf, 70-79 idare eder, 80-84 iyi, 85-89 çok iyi, 90-94 süper ve
95-100 yok bööle bişey olarak kabul edilir. Yukarıdaki ana değerlendirme
parametrelerine ek olarak biranın alkol oranı (ABV) ve acılık derecesi (IBU) de dikkate alınır. Ayrıca açık renk ve düşük alkollü biraların 5-10 C arasına ,
koyu renk ve yüksek alkollü biraların ise 10-15 C arasına soğutularak değerlendirilmesi
önerilir.
Arkadaşlar yukarıda özetleyerek
anlatmaya çalıştığım bu kadar şey belli ki adamları kesmemiş ve bir de oturmuşlar üstüne kapak yapar gibi Periyodik Tablo oluşturmuşlar. Bu saatten sonra “O ne len ?“ diye soranlar
ya masaya yeni oturuyor ya da yeteri kadar demlenmediler demektir. Ben size bir
şişe bira ile bir kapı açtım artık bundan sonrası size kalmış. Hadi hayırlı traşlar J
Bu yazının hazırlanmasında internet kaynaklarından yararlanılmıştır ve kullanılan görsellerin tüm hakları sahiplerine aittir
In the preparation of this paper was benefited from internet sources and all rights of the images belong to their respective owners.
doctor's log : stardate 2015.2911 ... to be continued !
Selamlar.
ReplyDeleteÖncelikle, ellerinize sağlık. Biranın tarihini ve günümüzdeki yerini bir çırpıda anlatan güzel bir yazı olmuş. Biraya olan ilginin gün geçtikçe artması çok sevindirici ve böyle blogların da çoğalması harika! Bundan bir 4-5 yıl sonra ülkede hatırı sayılır bir bira kültürü olacak anlaşılan. Yazıların devamının gelmesi dileğiyle!